-
1 ibaret
-den ibaret kalmak begrenzt sein (durch A);ibaret olmak bestehen (aus D); bestehen (in D), in sich schließen (A);mesele şundan ibarettir ki … die Angelegenheit besteht darin, dass …
См. также в других словарях:
ibaret olmak (veya kalmak) — 1) dan / den oluşmak, meydana gelmek Büyük önderin bize verdiği mükâfat bundan ibaret değildi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) ancak bu kadar olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakin — sf., Ar. sākin 1) Hareket etmeyen, kımıldamayan 2) Durgun, dingin 3) Sessiz Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam. S. F. Abasıyanık 4) Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen 5) Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BAST-I ZAMAN — Az zamanda çok uzun bir zaman yaşamış olmak.(Bu hakikata işareten Leyle i Kadir gibi bir tek gece seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu nass ı Kur ân gösteriyor. Hem bu hakikata işaret eden ehl i velâyet ve hakikat beyninde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük